1. Gün İSTANBUL – BASEL- MOULHOUSE

İstanbul Yeni Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde 06.30’da hazır bulunulması. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından Türk Havayolları’nın TK 1923 sefer sayılı uçuşu ile saat 09.30’de Basel ’e hareket ve yerel saat ile 10.40’da Basel’e varış. Bagaj ve pasaport işlemleri sonrası havaalanından çıktıktan sonra Basel şehir turumuza başlıyoruz. Şehrin en önemli sembolü ve şehri ikiye ayıran olan Rheinfähre nehri, 9. yüzyılda gotik bir mimari ile inşa edilmiş “İsviçre Ulusal Miras” listesinde bulunan Basel Manastırı, 15.yy’da ticari malların Fransa’dan girişi için kullanılan Basel’in Kapısı” olarak da bilinen Spalentor, Yüzyıllardır şehrin ana merkezi olarak bilinen Marktplatz, Kırmızı tuğladan yapılmış ihtişamlı Belediye Binası Rathaus, 13. yüzyılda yapıldığından beri pek çok kez elden geçen şehrin önemli simgelerinden Mittlere Brücke Orta Köprü ile Basel gezimize tamamlayarak Moulhose’a hareket ediyoruz. Özellikle otomobil ve kimya endüstrisi bakımından Fransa ekonomisine büyük ölçüde katkı sağlayan Moulhouse’da sokaklarda tarihin izlerine tanık olabileceğiniz Rue du Sauvage, şehrin görülmeye değer yapılarından Avrupa Kulesi ve 1390 yılında inşa edilen şehir surlarının en eski kalıntılarından biri olan Bollwerk Kulesi, şehrin en geniş ve güzel meydanını görkemi ve heybetiyle süsleyen, gotik tarzda inşa edilmiş Saint Etienne Katedralini gördükten sonra otelimize yerleşme, serbest zaman.Geceleme Otelimizde.

2. GÜN MOULHUSE- ZÜRİH – LUZERN – REN ŞELALESİ - MOULHOUSE

Sabah kahvaltısından sonra arzu eden misafirlerimiz için İsviçre turu Zürih- Luzern – Ren Şelalesi extra 80 €. İlk olarak Luzern’e hareket ediyoruz. Ünlü şair Alexander Dumas’ın “İsviçre bir istiridye ise Luzern onun içindeki incidir” dediği Luzern şehir turumuza başlıyoruz. Fransız Devrimi sırasında Kral 16. Louis ve ailesini korurken şehit olan 800 İsviçre askeri anısına yapılmış Aslan Anıtı (Löwendenkmal),İsviçre’nin en büyük dördüncü gölü olan ve ziyaretçilerine muhteşem dağların kıyılara uzandığı harika bir manzara sunan Luzern Gölü, kuğuların yüzdüğü gölde Kapell Köprüsü, köprünün içinde tavanlarda üçgen 100’e yakın yağlı boya resmi, bu köprüye bağlı sekizgen su kulesi ve göl boyu şehrin doyumsuz manzarası görüldükten sonra sadece 50 dakika uzaklıktaki dünyada yaşam kalitesi en gelişmiş şehir olan Zürih’teyiz. İkiz kuleleriyle şehrin en etkileyici yapılarından Büyük Manastır (Grossmünster), 19.yüzyıldan kalma vitraylarıyla turistlerin ilgisini çeken Fraumünster, muazzam akustiğe sahip 19. yüzyılın sonlarında kurulmuş Opera Binası, ünlü markaların vitrinlerinin süslediği Banhoffstrasse, hem gezginler hem de yerel halk için kentteki en popüler cazibe noktalarından Zürih Gölüşehrin içinden geçen kent merkezini ikiye bölen Limmat Nehri ve şehrin iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri görüldükten sonra her yıl milyonlarca turistin, 150 metre genişlikte ve 23 metre derinlikte Rhein Nehri’nin çılgın sularını görmek için Schaffhausen’e akın ettiği müthiş etkileyici Avrupa’nın en büyük şelalesi Rhein Şelalesi ile gezimizi tamalayarak otelimize dönüş yapıyoruz. Konaklama otelimizde.

3. GÜN MOULHOUSE - ALSACE COLMAR – REQUEWİHR – STRASBOURG - MOULHOUSE

Sabah kahvaltı sonrası arzu eden misafirlerimiz için Alsace Colmar- Requewihr – Strasburg turu extra 90 € . İlk olarak Alsace bölgesinin turizm başkenti Colmar geziyoruz. Rengarenk binaları, aslında Venedik’te olduğundan çok daha dar ve kısa kanallarıyla kelimenin tam anlamıyla bir peri masalını andıran Colmar’ın en ünlü bölgesi “Küçük Venedik” (Petite Venice). Küçük Venedik’e yaklaşırken karşımıza çıkan gotik mimarinin özelliklerini taşıyan eski gümrük binası Koifhus, Rhein Nehri boyunca 1200’lü yıllardan kalmış pencere ve balkonlarından çiçekler sarkan rengarenk tarihi binalar, etkileyici Saint Martin Kilisesi, Mısır Çarşısı’na benzer oldukça ilgi çekici kapalı çarşı Marche Couvert. Rönesans döneminden kalma şimdilerde restoran olarak kullanılan, asık suratlı kafa figürleriyle kasabadaki en ünlü yapılardan Maison des Têtes yani “Kafalar Evi” 1200’lü yıllarda inşa edilmiş heybetli yapısıyla Dominicains Kilisesi, 1537’den günümüze iki katlı sekizgen yapısı ile Colmar’ın en ünlü evlerinden “ Pfister Evi” ile Colmar gezimizi tamamladıktan sonra hemen yanı başındaki yılda 2 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği, büyülü tepeleri, üzüm bağları, birbirinden değişik, güzel evleriyle, birçoklarına göre Alsace bölgesindeki en güzel köy Riquewihr. Günün son durağı Avrupa’nın ikinci siyasi başkenti Strasburg. Orta Çağ’dan kalma Alsace evlerin arasındaki Strasbourg’un en çok fotoğrafları çekilen bölgesi Petit France (Küçük Fransa), Petit France in başlangıcındaki 14. yüzyılın başında inşa edilmiş kapalı köprüler Ponts Couverts. Pont Couverts bölgesinin çok güzel fotoğraflarını çekebileceğiniz 17. yüzyılın başlarında yapılmış Vauban Barajı, tarihi yapıları, Arnavut kaldırımlı dar sokakları ile Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Strasbourg’un merkezi diyebileceğimiz Grande Ile. Sonrasında dünyanın en yüksek 6. kilisesi ve gotik mimarinin en güzel eseri kabul edilen Notre Dame, şehrin en ünlü yapılarından Kammerzelli Evi, nehir kenarında modern tarzıyla dikkat çeken Avrupa Parlamentosu, gerek sosyal hayat gerekse alışveriş olanakları bakımından zengin bir profil sergileyen günün her saati hareketli kent merkezindeki en büyük meydan Place Kleber, Strasburg gezimiz sonrası otelimize dönüş Geceleme Otelimizde.